bu bloga göz attığınız için teşekkür ediyorum...

herkese açığız...

28 Mayıs 2010 Cuma

1984

Kişisel Fikirlerimdir:

                  Sadece 20.yy Avrupasını değil günümüzün dünyasını da çok iyi değerlendiren bir kitap yazmış George Orwel. Roman diyemeyiz bu esere çünkü olanlardan yola çıkarak olacakları tahmin etmedir bu yazılanlar, bir öngörüdür. Çağımız hakkında azıcık da olsa fikir edinmek isteyenlerin başucu kitabıdır aynı zamanda.
                   Sovyetler gibi çok uzaklara gitmeye gerek yok Büyük Birader'in Tanrısal gücünü anlamak için. Ülkemizde de aynı acımasız güç bizi izlemekte, fikirlerimize ambargo uygulamakta ve hatta en kötüsü bize siyasi cinayetler işlettirmektedir. Çaresizce savunmaktayız aslında bizi zehirleyen fikirleri. Çünkü O'nun gözü daima üzerimizde. nereye gitsek neye baksak O Büyük Birader'i görmekteyiz. Ve kendimize ait olmayan o ulu statükocu fikirlerin altında ezilmekteyiz. Korkunç bir öğrenilmiş çaresizlik içinde.

                   Türkiye Ne zamanki bu Büyük Birader'in gözlerinden kurtulabilir işte o zaman demokrasi garantili bir cumhuriyete kavuşup, gerçek muasır medeniyetler seviyesinin çok çok üstüne çıkmış oluruz!!!

27 Mayıs 2010 Perşembe

o kadına gitmek için...



kimbilir en son hangi alarma uyanmıştım
hangi kadına gitmek için dişlerimi fırçalamış
hangi pantolonu giymiştim
yine uykunun mahmurluğu vardır gözlerimde
yine ağzım acımtraktır
içimde hangi kadına ait olduğunu bilmediğim bir resim vardır
birazdan çıplak ayaklarımla zeminin soğukluğunu hissedeceğim
ve beni o kadına götüren ne varsa yapacağım
tuvalete girecek
yüzümü yıkayacak
ve canımın hiç istemediği bi kahvaltı masasına oturacağım
ve belki de karşımda o kadını göreceğim

ceketimi alıp çıkacağım sonra
ağzımın yeşil zeytin kokmasına aldırmadan
ve bir üsküdar vapuruna bineceğim
hangi kadına ait olduğunu bilmediğim dudakları öpmek için
yani beni o kadına götüren ne varsa yapacağım...

 Yasin Gedik
hatırlayamadığım bi tarihte
yorum ve eleştirilerini bekliyorum...

Bana Kal Deme





bana kal deme ıslak gözlerinle
yoksa bu yağmurlar dinene kadar çıkmayacağım ellerinden

bana kal deme bir daha
yoksa ağzının taa içine dalacağım ve öleceğim zemheri gelmeden

bana kal deme nolur
yoksa...yoksa diri diri gömeceğim kendimi koynunda bana açtığın mezarda...

hadi git de bana
yangın yeri de olsa gözlerinden gayrı dünyalar...
karanlığa gömülüp kalsam da...
tufanlar çıksa da...
boğazımı haramiler kesse da...
üzerime üzerime yağsa da alev topları...
kıyamet dahi kopsa
bana kal deme!!!

git de
çekip gideyim
burnumda saçlarının kokusuyla...

Yasin Gedik
26.05.2010
ilk defa paylaştığım bu şiirime yorum ve eleştirilerinizi yaparsanız çok memnun olurum...

21 Mayıs 2010 Cuma

Çanakkale Gezisinden Kareler














 


































otobüs hızla yol alırken rastgele çektiğim fotoğraftır

İşte Final Programımız

şampiyon olamama sevinci...

Sanal alemde F.Bahçe Şakaları:

Nasılda Mutlular :(


 
 Açaydım kollarımı..Gitme diyeydim. ;(     ahaha..=DD


Bursa-Beşiktaş maçının korsan cd’si çıkmış maç 2 - 2 bitiyor

hepsi ve daha fazlası için lütfen tıklayın:

17 Mayıs 2010 Pazartesi

SÜPERLİG'DE DEVRİM


Yıllar sonra üç büyüklerin ligteki hegomanyası sona erdi ve sivassporun yapamadığını bursa yaptı: HELAL OLSUN BURSA

İşte bu Türkiye Futbol Tarihi nde bir devrimdir.Emeğin zaferidir!!!




16 Mayıs 2010 Pazar

Kadıköy'de Büyük Olaylar!

Turkcell Süper Lig'de Fenerbahçe'nin Trabzonspor ile 1-1 berabere kalarak şampiyonluğu yitirdiği maçın sonunda büyük bir skandal yaşandı.


Karşılaşmanın uzatma dakikaları oynanırken, Bursaspor-Beşiktaş maçının 2-2 tamamlandığı anonsu tribünlerde bir anda şampiyonluk havasının yaşanmasına neden oldu. Saha içindeki futbolculara da aynı bilgi verilince futbolcular bir anda maçı bıraktı ve adeta karşılaşmanın sona ermesini bekledi. Tribünlerden havaya konfetiler uçurulurken, statta bir anda şampiyonluk coşkusu yaşanmaya başlandı.

Fenerbahçeli taraftarlar da şampiyon olmuşcasına sahaya girerek büyük bir sevinç yaşandı.
Bu sırada hoparlörlerden ''Şampiyon Fenerbahçe'' şeklinde anons yapıldı.

Ancak bir süre sonra Bursaspor'un Beşiktaş'ı 2-1 yendiği, yanlış bilgi verildiği anonsu yapılınca, sevinç bir anda şoka dönüştü.

Saha içinde bazı futbolcuların etrafını çok sayıda taraftar sararken, özel güvenlik elemanları futbolculara eşlik etti. Bir tribünden de toplu olarak ''Yönetim istifa'' sesleri yükseldiFenerbahçe'nin Turkcell Süper Lig'de 2009-2010 sezonunda şampiyonluğu son maçta kaybetmesinden sonra Şükrü Saracoğlu Stadyumu çevresinde büyük olaylar çıktı.Öfkeli taraftarlar stat dışındaki polis ile bir arbede içine geçerken çıkan olaylardan çok sayıda kişi etkilendi.

Polis panzer araçlarıyla öfkeli taraftarları güçlükle önleyebildi, çok sayıda yaralı olduğu ve Fenerbahçeli yöneticilerin çıkış kapısı olan Fenerium tribünü civarında bütün polis barikatlarının yıkıldığı ifade edildi.

İstanbul Arkeoloji Müzesi


ŞAMPİYON BURSA OLDU


Ligin son haftasında Fenerbahçe Trabzonsporla 1-1 berabere kalınca, Beşiktaşı 2-1 yenen BURSASPOR şampiyon oldu!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

15 Mayıs 2010 Cumartesi

Engelli bir çocukluktan yeşil sahaların krallığına…


1987 yılında Arjantin’de doğan ünlü futblcunun, henüz 17 yaşında Barcelona’nın yıldızı olmasına aslında çocukluk yıllarında savaştığı önemli bir hastalık neden olur.




Babası bir fabrika işçisi, annesi ise temizlik işçisi olan Messi futbola 5 yaşında başlar. Yaşadığı şehrin minik takımında oynarken ise, henüz 11 yaşındayken, kendisine “Büyüme Hormonu Eksikliği” teşhisi konur.




O sene Arjantin’in en ünlü taklımlarından River Plate’in altyapısına transfer olacak küçük lionel’in tüm hayalleri yıkılır. Çünkü Messi’nin hayatına normal devam edebilmesi ve futbol oynayabilmesi için yapılması gereken tedavi çok masraflıdır ve River Plate kulübü bu masrafları üstlenmez.




Ancak Messi’nin bir kral olmasına kimse engel olamayacak gibi görünür. İspanya’daki akrabalarının aracılığı ile Barcelona kulübü Messi’yle ilgilenmeye başlar ve aienin oğlullarıyla beraber İspanya’ya taşınması, neticesinde de Messi’nin Barcelona forması giyebilmesi için kulüp tüm sağlık masraflarını üstlenir.




Barcelona altyapısında futbol oynamaya başlayan genç messi asla pes etmez ve 17 yaşındayken Barcelona A Takımı ile ilk resmi maçına çıkar. Bugün henüz 23 yaşında olan Messi tüm sağlık problemlerine rağmen dünyanın en gözde sporcularından biri olma unvanını taşımaya devam ediyor.

birkaç müze...

Kariye Müzesi:







Fethiye Müzesi:





 

14 Mayıs 2010 Cuma

Henüz Vakit Varken, Gülüm

Paris yanıp yıkılmadan,

henüz vakit varken, gülüm,

yüreğim dalındayken henüz,

ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri

Volter rıhtımında dayayıp seni duvara

öpmeliyim ağzından

sonra dönüp yüzümüzü Notrdam'a

çiçeğini seyretmeliyiz onun,

birden bana sarılmalısın, gülüm,

korkudan, hayretten, sevinçten

ve de sessiz sessiz ağlamalısın,

yıldızlar da çiselemeli,

incecikten bir yağmurla karışarak.

Henüz vakit varken, gülüm,

Paris yanıp yıkılmadan,
..........
..........

Nazım Hikmet Ran

umutla bekleyenler için ingilizce vizesinin sonuçlarını açıklıyoruz!!!...

işte en sonunda açıklanan kaynak tarama vizesinin sonuçları:

 
 

13 Mayıs 2010 Perşembe

MİNİATÜRK:







F.S.M. Köprüsü ve havaalanı



Süleymaniye Camii


kapadokya


aspendos


Mostar Köprüsü


izmir saat kulesi


panaroma kurtuluş müzesi